ORİŞA’ LAR VE YEMAJA / BREZİLYA 1.Bölüm

” Brezilya yolculuğumda ilk tanıştığım Orişa, okyanus ve denizlerin Tanrıçası Yemaja oldu…

Zor ve uzun bir uçak yolculuğundan sonra Brezilya ‘ nın Recife şehrine vardığımda akşam saatleriydi. Recife’ nin çok karışık , tehlikeli olabileceğini duyduğumdan ve Portekizce bilmediğimden bir arkadaşımın yardımıyla ilk gece müzisyen bir arkadaşın evinde kalacaktım. Taksi kalabalık şehrin ışıklarıyla ilerledikten sonra daha sakin bir bölgeye girdi fakat sokaklar ve evler oldukça döküntü gözüküyordu.

Siyahi Manu beni karşıladı , eve doğru yürürken sokakta toplaşmış çete vari kalabalıklar gördüm. Tamam Harlem kadar tehlikeli değildi sanırım ama kendimi Recife’ nin fakir , getto mahallelerinden birinde buluvermiştim. İki katlı bir eve geldik, merdivenleri çıktık ve kalacağım odayı Manu gösterdi. Büyük pencereler vardı fakat koca delikler halinde, cam yoktu, dev kumaş parçaları sıcak esen rüzgar ile arada açılıyordu, bir yer yatağı bir de hamak vardı uyumak için.

Hamağı tercih ettim , sokaktan gelen genç kalabalıkların gece yarısına kadar süren seslerine dayanmaya çalışarak zar zor uykuya dalmadan önce gözüm duvarda asılı bir resimde kalmıştı. Deniz köpüklerinin arasında, elinde ayna ile mavi bir elbiseye bürünmüş bir kadın figürü… Yemanja…

Yemanja / Brasil. 2017
Yemanja / Brasil. 2017

Sabah kalktığımda kahve kokusuna doğru mutfağa gittim, Manu ve kuzeni Rita büyük beyaz dişleriyle bana gülümsüyordu. İkiside kıvır kıvır saçları ve esmer tenleriyle Afro-Brasil melezdi. Kahvelerimizi içerken Manu bana African ritimlerini öğretmeye başlamıştı bile ama tabii bu arada ortalıkta cirit atan fareleri görmezden gelmeye çalışıyordum. Nasıl bir yere düşmüştüm??

Brasil . Recife / 2017
Brasil / Recife. 2017
Brasil / Recife. 2017
Brasil. Recife / 2017

Manu ” Gel, seni babamla tanıştırayım. Babam, Afrika kilisesinin bir rahibidir. “dedi ve sokağa açılan aşağı kata indik.

Brasil / Recife. 2017

Büyük bir avlunun içinde iki ayrı bina vardı, avludaki geniş masanın etrafında Manu’ nun ailesi oturuyordu. Portekizce bilmiyordum , yarım İspanyolcam ve beden diliyle bir nevi muhabbet etmeyi başardık. Yoruba kilisesinin bir rahibiydi adam ve büyük bina da kiliseydi. Meğer bütün gece bir Yoruba kilisesinin üzerinde uyumuşum haberim yok!:)

” Kilisenin içini görmek istermisin? İstersen sana hangi Orişa ‘ nın kızı olduğunu da söyleyebilirim ” dedi, Rahip. Kilisenin önünde anahtarı almasını beklerken sunaktaki kanları gördüm. Manu ” Dün ayin vardı bunlarda kurban edilen tavukların kanları, korkma ” dedi. Rahip geldi ve kilesinin dev kapıları açıldı.

Yoruba kilisesi , bildiğiniz kiliseler gibi değil tabii sadece büyük bir alan var, duvarlar beyazdı ve ayine gelenler için dizilmiş basit sandalyeler bu dikdörtgen alana yayılmıştı. Beyaz duvarlarda Orişaların mitolojik resimleri sıralanmıştı, Rahibin sunağı oldukça basitti ve eski Afrika Tanrılarının ahşaptan ve taşlardan yapılmış heykelleriyle süslenmişti, deniz kabukları ve çiçekler sunağı çevreliyordu.

Yoruba Kilisesi. Brasil / Recife. 2017
Yoruba Kilisesi / Brasil . Recife. 2017

Hangi Orişa’ların kızı olduğumu öğrenmeye hazırdım. Rahibin söylediğine göre hem eril hem de dişil iki Orişa’ nız olabilir. Rahip, kesesinden deniz kabuklarını çıkardı. İsmimi, doğum tarihimi ve anne babamın isimlerini sorarken avucundaki kabukları sallıyor ve bazı dualar okuyordu, arada sırada avucundaki kabuklara birşeyler fısıldıyordu. Sonra önündeki siyah kumaşa deniz kabuklarını bıraktı ve onlara baktı. Kabukların verdiği şekle göre onları saydı.

Yoruba Kilisesi / Brasil. Recife 2017

” Senin tek Orişan var, Nana Buruke ! Senin Orişan Doğa Ana ! Sadece dişi Orişan var, Doğa Ana’ nın kızısın.” Ve bir saate yakın bana geçmişim ve gelecekti görevlerim için bilgiler verdi. Tabii bu bilgileri burada yazamam ama öğrendiğim şeyler daha sonraki yollarımda bana rehber oldu. Size Nana Buruke’ yi sonra anlatacağım…..

Günlükler . Brezilya/ Recife . 2017

” Recife’ den ayrıldıktan sonra tren ile Salvador şehrine vardım. Otelime yerleştikten sonra Salvador şehrinin merkezine gittim.

Brasil. Salvador / 2017
Brasil. Salvador / 2017
Brasil. Salvador / 2017

Sokaklarda Orişa ‘ ların kıyafetlerine bürünmüş iri yarı, kostümlü Afro- Brasil kadınlar ile muhabbetlerimde hep üzerlerinde taşıdıkları sembolleri anlatıyor ve rengarenk kıyafetleriyle turistler ile fotoğraf çektiriyorlardı. Kim di bu Orişa’ lar?? “

Brasil . Salvador / 2017
Brasil . Salvador / 2017
Brasil . Salvador / 2017
Brezilya. Salvador / 2017

Günlükler. Brezilya / Salvador. 2017

YORUBA İNANCI VE ORİŞA’ LAR

Yoruba kültüründe, Òrìṣà , Tanrılara ve Atalara verilen bir isimdir. Ori, fiziksel olanı aşan ve sonsuzluğa uzanan bir kavramdır. Yoruba mitolojisinde görünen ve görünmeyen olmak üzere iki Oris vardır. Görünür Ori, hepimizin gördüğü kişidir. Görünmez Ori ise bir kişinin ruhudur, doğumundan önce bile vardır, bir kişinin kaderi ve ruhani sezgisidir. Òrìṣà’nın ilahi gücün doğal bir güçle, Tanrılaştırılmış bir atayla ve birliğe tanıklık eden bir nesne ile karşılaştığı zaman hayata geçtiği söylenir.

Yoruba geleneği genellikle kutsal bir sayı ile ilişkilendirilen 400 + 1 Òrìṣà olduğunu söyler. Diğer kaynaklar, sayının “düşünebildiğiniz kadar çok artı bir tane daha – sayısız bir sayı” olduğunu öne sürüyor. Farklı sözlü gelenekler 400, 700 veya 1,440 Orişa’ ya atıfta bulunur. Bu inanışta geleneksel olarak günlük yaşamın kişinin doğru hizalanmasına ve bilgisine bağlı olduğuna inanırlar.

Bazı Orìṣà atalar savaşçılar, krallar ve şehirlerin kurucularıdır. Tanrılar olarak adlandırılan Orişalar ise tıpkı diğer mitolojilerde görüldüğü gibi kişiselleştirilmiş ve ölümsüz özellikleriyle ölümlü insanlarla birleştirilmiştir.

” Ashe ” canlı ve cansız her şeyin içinden geçen yaşam gücüdür. Bir şeyleri gerçekleştirme gücü olarak tanımlanır. Orìṣà adanmışları Ashe’yi elde etmeye çalışırlar çünkü Ashe , ilahi enerjidir. Uyum, barış, güzel karakter , yaşamdan tatmin ve emek vermek Ashe’ yi yani ilahi enerjiyi harekete geçirir.

 Olodumare, yaratıcı Tanrı gökleri yönetir ve güneş ile ilişkilendirilen Olurun aracılığıyla tezahür eder. Eshu, haberci Orişadır ; Nana Buruke, doğanın yaratıcısı dişil Tanrıça ; Veyao, adaletin koruyucusu ve böyle sıralama uzayıp gider ( Yoruba mitolojisi ve inancı ilginizi çektiyse ayrı bir araştırma yapmanızı öneririm biraz uzun ve karışık olduğu için hepsini burada yazamıyorum.)

OKYANUS VE DENİZLER TANRIÇASI YEMAJA

” Yemaja’nın insanoğluna ilk hediyesi herkese onun sesini duyuracak deniz kabuğudur! “

Batı Afrika’ da bulunan Nijerya, pek çok etnik gruba ve inanca sahip halklara sahiptir ve bunlardan en önemlisi Yoruba halkıdır. Batı Afrika halklarının köle olarak Amerika kıtasına taşınması ile Afrika Tanrıları da Yeni Dünya’ya göç etmiş ve Küba, Puerto Rico, Colombia, Brezilya, Venezüella, Dominik gibi ülkelerde melez kültür ve inanışlar doğmuştur.

Yemaja, Yorùbá halklarının mitolojisinde bir Ana Tanrıçadır ve pek çok Afro-American mitolojisinde göze çarpar. Yemaja, büyük bir Su ruhudur ve Afrika’da Yemoja veya Mami Wata, Haiti’de La Siréne, Brezilya’da Lemanjá olarak bilinir. Kök adı ” Yeye omo eja” sözünden geliyor

“ Balığa benzeyen çocukların Annesi ”.

Yemoja anne gibi ve son derece koruyucudur ve  tüm çocuklarına derinden önem verir, onları rahatlatır ve üzüntülerini giderir. Kadınlarda kısırlığı tedavi edebildiği söyleniyor ve deniz kabukları sembolü. Öfkesini kolayca kaybetmez ama öfkelendiğinde çalkantılı nehirlerin sel suları gibi oldukça yıkıcı ve şiddetli olabilir. Kadınların koruyucusudur , doğumlarda sevgi , şifa dağıtır ve çocukların da koruyucusudur.

Yemọja bolluğun kişileştirilmiş halidir ve bir şifacıdır. Su çevresinde yaşayan ve çalışanlara hem rahatlık hem de güvenlik sağlar. Olòrìṣàs’a göre Yemọja, hamile bir kadındaki amniyotik sıvıdır.

O doğurganlığın Tanrıçasıdır. Deniz, göller ve lagunlar gibi farklı su kütlelerinde ikamet edebildiği söylenir ancak evi Odò Ògùn ( Nijerya ) olarak kalır.

 7 rakamı genellikle yedi denizi ifade ettiği için onu temsil etmek için kullanılır. Renkleri mavi ve beyazdır. Yaratılışın dişil gücünü temsil eder.
Yoruba mitolojisinde Yemọja, aşk tanrıçası Oṣun’un ablasıdır.

Afrika’ dan Amerika kıtasına taşınan köleler yeni kıtadaki Hıristiyanlık dayatmasına 500 yıl kadar direnselerde zamanla pek çoğu yeni dinlerin etkisine girdi. Yemanja, Siyahi bir tanrıça iken zamanla figür olarak beyazlaşmaya başladı ve Meryem Ana’ yı andıran bir şekle büründü.

Deniz köpükleriyle kaplanmış çıplak siyahi bedeni, mavi bir elbiseye büründü ve yabani dişiliği bir azizeye çevrildi.

Fakat kökler kaybolmadığı için O, bir ayağı Afrika bir ayağı Amerika kıtasındaki denizlerin ve okyanusların tek tanrıçası olmaya devam etti.

Brezilya’nın Bahia kentinde Lemanjá, Candomblé olarak her 2 Şubat günü binlerce insan tarafından kutlanır. Getirilen hediyeler hep kadınsı özellikler taşır; çiçekler, parfümler, takılar, taraklar, aynalar vb….. Bunlar büyük sepetlere doldurulur ve yerel balıkçılar tarafından denize bırakılır. Ardından da kalabalık sokak partileri başlar. Rio de Janeiro’da ise yılbaşı arifesinde kent sakinleri Copacabana yeni yıla girmek üzere plajında toplanır ve deniz tanrıçası için denize çiçekler ve başka adaklar bırakarak yeni yıl dileklerinde bulunur. Yine Sao Paulo’da, Aralık ayının ilk iki haftasında Praia Grande kenti sahillerinde Lemanjá için kutlamalar yapılır.

Geleneksel olarak insanlar kuma ruj, mücevher ve ayna gibi çiçek ve güzellik ürünü sunan kumdan türbeler yaparlar. Tatlı pirinç ve hindistancevizi pudingi gibi beyaz gıdalar denize gönderilir. Hediyeniz eğer kıyıda yıkılırsa adağınızın Tanrıça tarafından reddedildiğine inanılır. Denize devam ederse Yemaja adağınızı kabul etmiştir ve nimetlerini yakında size sunacak demektir.

Yemaja için söylenen pek çok şarkı vardır. Bu şarkılar orjinal dillerinden zamanla Portekizce ve İspanlyolca gibi dillere çevrilmiştir. Candomblé, hem bir müzik türü hem de inanç şekli olduğu için Candomblé şiirlerinde ve müziğinde Yemanja için söylenen şarkılara oldukça fazla rastlanır.

Yemaja, ne zaman deniz kıyısına otursanız ve ona güzel melodiler ile seslenseniz derdinize derman olacak, bedeninizdeki suya şifa verecektir. Suyun bir parçası olduğumuz için Yemaja her zaman bizim içimizde var olur. Denizin dalgalarını dinlediğinizde Onun şarkılarını duyarsanız ve deniz kabuğunu kulağınıza götürdüğünüzde size söylediği yüzlerce yıllık okyanus şarkılarını işitebilirsiniz.

21 . Mayıs . 2021 . KAZDAĞLARI . Öz ‘ Lem