SESİNİ KEŞFET / TON VE TONLAMA

Ses dalgaları , dünyadaki atmosferde titreşir ve kulaklarımız bu frekansların belirli aralığına tepki verir. İşitme alanımızın üstünde ve altında yüzbinlerce duyulamayan frekanslar  vardır. Daha yüksek ses tonlarını duyma kabiliyetimiz yaşla birlikte azalır, bu yüzden çocuklar yetişkinlerden daha geniş bir ses aralığı duyarlar.

Eğer tüm duyulabilir sesleri aynı anda duyabilseydik, sürekli bir uğuldama ya da kükreme gibi sesler işitirdik. Şelalenin çarpma sesi, büyük dalgaların kırılması ve şiddetli rüzgarların salgılanması gibi beyinde ve kulaklarda titreşimli bir kaos oluştururdu. Eğer bu seslerin hepsini bir kerede duyabilseydik, damarlarımızdaki ve atardamarlarımızdaki kan akışının sesiyle aynı olurdu. Eğer tüm duyusal bilgiler, sinirsel bir ayrım gözetilmeksizin biraraya getirilmiş olsaydı, beyin uğuldardı ve milyonlarca karmaşık sinir algılayıcısının uyarılmasının farkına varsaydık, bilinçli zihinlerimiz büyük bir kaotik bilgi akışına açılacaktı ki bunları algılamamız mümkün olmazdı.

Ton, kulağın algılayacağı kadar uzun, herhangi bir sesli sestir. Latince tonus “ses” anlamına gelir. Grek’te tonos “gerilmiş” anlamına gelir. Bu anlamı herhangi bir sesi veya uzatılmış bir sesi belirtmek için birbirinin yerine kullanırız. “Tonlama”, bir sesin nefes ve sesi kullanarak bilinçli bir uzaması olarak tanımlanır. Ton, aynı zamanda ses ve renkler için açık ya da koyu tanımlaması yapılırken, vücuttaki özgül bir organın durumu veya bir tonetik dilde farklı kelimelerin ses perdesini ifade etmek için de kullanılır.

Beden ve zihindeki uyumsuz titreşimleri armonik hale getirmek için ses titreşimlerini harmonik bağlamda kullanabiliriz. Bu seslerin mutlaka ilginç, güzel veya yaratıcı bir şekilde düzenlenmiş tonlama ya da şarkı söyleme şeklinde olmasına gerek yoktur. Ton, herhangi bir şarkıcılık tarzı veya profesyonel yöntem olmadan vücudu titreştirir, masaj yapabilir ve dengeleyebilir. Bu tür sesler,  beyin dalgalarını kulaklıklar aracılığıyla kullanılan sonik yöntemlerden farklıdır. Bir şamanın iyileşme sürecine yardımcı olmak için yaptığı özel seslerden de çok farklıdır. Bu sesler bize aittir ve kendi sesimiz enerji dönüşümünü sağlayabilecek en güçlü enerji kaynağıdır.

Tonlama yaparken  akıl, nefes, kalp atışı ve enerji sistemlerini merkezlemek için vokaller veya kutsal kelimelerin gücünü kullanırız, Hızlıca zikretmek, şarkı söylemek ya da şarkı söylemeye zorlamak, uzun karmaşık kelimeleri tekrarlamak veya ezberlemeye çalışmak  tonlamanın doğal, titreşimli ve iyileştirici karakterini ortadan kaldırmaktır.

Aslında bilinçaltı salınımların akışı çocukların yaşamında , yüksek yaratıcılığı olan kişilerde ve meditasyon yapan kişilerde oldukça doğal ve çok düzenlidir. Tonlama yapmayı ilk kez deneyimleyen kişiler bilinçaltı salınımını dengeleme aşamasında bazı zorluklar yaşarlar. Çıkardıkları seslerin gülünç, utanç verici, yararsız olduğu düşüncesiyle ve derinlerden gelen akıl dengemi yitiriyorum korkusuyla tonlamada oluşan doğal sesleri ve ifadeleri bastırırlar. Eğitimlerimde deneyimlediklerim yetişkinlerin ilk zamanlarda sesleri çıkarmaya utanırken, grup çalışmasında oluşan yakınlaşmadan ve kendi seslerine alıştıktan sonra giderek rahatladıkları hatta eğitimin sonunda güvenlerini kazanarak hep birlikte doğaçlama sesler çıkarmaya alışmaları oldu.

Sesin temel işlevlerinden bazıları o kadar içgüdüsel ve sezgiseldir ki bunları kabul edilebilir bir sosyal düzene nasıl sığdıracağımızı bilemeyiz. Erken çocukluk eğitimimize başlar başlamaz sessiz oturmamız, sessiz olmamız, dinlememiz ve düşünmemiz söylenir. Bazı sesli seslerimizi içten net bir şekilde duyabilmek yerine engellemeyi öğreniyoruz. Ses çıkarmayı ya da tonlamayı öğrenirken seslerin tonalize edilmesi ve doğaçlama yapılmasında fayda var. Bunu yapmak önemli hafıza kalıpları sağlar ve duygularımızı değil kendimizi dinlemenin önemini kavratır.

Sesimizi keşfetmek tonlama ile hareketin, tonalizasyonun ve çizimin hafızayı geliştirmek için gerekli olduğu bazı yeni eğitim biçimlerinde dil gelişimi için hayati bir ipucu olabilir.

Bir mantranın kalbi ve gücü, sesli harflerin özündedir ve sesli harfler esasıdır. Sanskritçe’de, bija (tohum) anlamın, zekanın ve adanmışlığın büyüdüğü temeldir. Her bir tohum sesinde şifa için kullanılabilecek bir güç vardır ve nefes en önemli kaynaktır. Tohum mantraları çok az metinden oluşur. ( Om, Hum, Ham….gibi ) Tohum sesleri kutsal metinler içinde vurgulandığında metnin anlamı ve gücü artar. Bu güçlü temel sesler beden içindeki psikolojik ve fizyolojik sistemlerdeki iç blokları değiştirmek için gereken titreşimleri harekete geçirir. Tüm mantralar, dünyanın bütün enerji modelini koruyan orijinal bir titreşimin modifikasyonudur.

Sesiniz ile çalışırken temel vokallerle ya da kısa tohum mantralar ile başlamanızı tavsiye ederim. Uzun mantraları söylemeye çalışmak zihninizi harekete geçirir, bilmediğiniz bir dildeki uzun metinleri tekrarlamak sizi öz sesinizden uzaklaştırır. Metinlere, melodilere takılı kalmadan ilk önce nefesinizin vokallerle akışını keşfetmeli, sesinizi yüksek volümde çıkarmadan küçük sesle, kendinizi dinleyerek bu yolculuğa başlamalısınız. U – O – A – E – İ vokalleriyle egzersiz yapmaya başlayabilirsiniz, bunlar temel vokallerdir, sonra kök mantralar ile yavaş yavaş ilerleyin ve kendinizi dinleyin, bağırmadan, küçük küçük.

Tonlama genellikle bir tonda nefes ve ses uzatılırken, ilahi çeşitli tonlar içerebilir. Genellikle mantralar bir, iki veya üç tondur, kök mantralar en fazla üç ton ile yapılır. Aynı tonda başlamak ve bitirmek yaygındır, sesteki tekrarlayan kalıplar okuma tonunda bir ilahi şeklidir. Düşünceler, eylemler, hareketler ve konuşma arasındaki bu yakın ilişkiyi kurmak , duyuların dikkatini dağıtmadan gözlemlemek için ilk zamanlarda keskin bir yetenek gerektirir. Sesinizi dinlemek bu noktada çok önemlidir.

Yüzyıllardır tonların, renklerin ve ritimlerin kullanımı beden, zihin ve ruh bütünlüğünü sağlamak için uygulandığı yüzlerce kaydedilmiş yöntem vardır. Bunların birçoğu spesifik detayda hemfikirdir ve hepsinin temeli ” tonlamaya ” dayanıyor. Tonlama yaparak biz kendimize, birbirimize ve manevi güçlerimize bağlanabilir, tonlama sayesinde sesimizle yeniden bağlantı kurarak hayatımızdaki armoniyi, uyumu ve dengeyi kurabiliriz.

Sufi müzisyen ve düşünür Inayat Han ‘ ın ses ve kelimelerin gücü ile ilgili yazılarından kısa bir bölüm şimdilik son söz olsun;

” Sesinizle çalışın, böyle bir ses üretebildiğinize hayret edinceye kadar sesle çalışın ve size ilahi alaca gaydanın büyüsünün fısıltısını fısıldadığı bir alet olduğunuzu hissedeceksiniz. Kendinizi uzayın ötesinde saf bir titreşim haline getirin. Vokal akorların , evrenin titreşimli ağına ulaştığı sesin gücü, aynı tonda titreşen kozmik senfoni ile bağlantı kurmasından dolayıdır. Fiziksel bir sesin tekrarı, bir ses akımını, titreşimsel bir gelgit dalgasını başlatır. Eterde enerji üreterek saf titreşim haline gelmeli ve diğer tarafa geçmelisiniz. “

Öteki aleme sesler ile  güzel yolculuklar olsun…:)

SESİNİ KEŞFET ‘ mek daha önce hiç farketmediğin bir aleme geçiş yapmak gibidir. Gözünü kapatır gidersin, açtığında sen , sen değildir artık.

Öz ‘ Lem . 2019 Nisan