COLOMBİA 3.bölüm / Temazcal , Peyote, Örümcek ve Dünyanın Sonu

Temazcal, Kuzey Amerika Lakota yerlilerinin en eski çağlardan beri uyguladığı bir ruhsal arınma ritüelidir. Lakota yerlilerinin ” Inipi ” kökenidir ve ” yeniden yaşamak ” anlamına gelir. Bu arınma ayini ruhsal arayıcının yeniden doğmasına, ego benliğinden sıyrılarak alçakgönüllülük durumuna gelmesine yardımcı olur. Çağdaş dünyada ismi buhar banyosu ( sweat lodge ) olarak değişmiş ve seramoni özelliğini kaybetmiş olsa da geldiği kökeni anlamak ruhsal arayış içinde olanlar için önemlidir. Türk hamamının kökeninin de Inipi veya Temazcal’ a dayandığı çok belirgindir.

Temazcal’ in yapısı yarıküreseldir ve Dünyamızın rahmini sembolize eder. Karanlık, sıcak ve ıslak olan bu yapının içine girmek korkuların üstesinden gelmeye, duyguları açığa çıkarmaya, sınırları kırmaya, benliğin yararsız inançlarından kurtulmaya ve fiziksel yararlarından öte bizi hayata karşı cesaret, özgürlük ve güven duymayı sağladığından annenin rahminden yeniden doğmaktır.

Inipi çadırının içerisine girerken kendimizi savunmasız ve çocuk gibi açmaya izin veririz çünkü ancak böylelikle duygusal travmalarımızdan, korkularımızdan, kendi yaratığımız sınırlarımızdan arınabiliriz. Bu yüzden Inipi’ nin içine diz üstü bir şekilde emekliyerek girilir, kapısında toprak öpülür ve alın yere konur, seramoni bittiğinde de aynı şekilde emekliyerek çıkılır ve Dünya Ana ‘ ya yeniden doğum için teşekkür edilir.

Inipi, ağaç dallarıyla bir kubbe şeklinde inşa edilir ve kapısı doğu yönüne bakar. Kuzey, güney ve batı yönlerine uyumlu olarak yapılan kubbe, aynı zamanda gezegenlerin yönleriyle de bağlantı halindedir.

Temazcal’ in Maya, Aztek gibi Kolomb öncesi uygarlıklarında da kullanıldığı biliniyor. Mayalılar, kubbenin yapısını astronomik ölçümlere dayanarak yerleştirmişler. Özellikle savaştan dönen insanlara uyguladıkları Temazcal ritüelleri, günümüz bilim insanlarının araştırmalarına göre mükemmel bir uygulamaydı. Çünkü kan dolaşımını artırdığı için vücudun en çok ihtiyaç duyduğu bölgelere geri dönüş için hayati hormonlar veriyordu.

Inipi’ nin merkezindeki buhar banyosunun oluşacağı bir çukur vardır ve dışarıda tam karşısında toprak höyüğünün içinde büyük bir ateş yakılır. Ateş, güneşi temsil eder. Ateş çukurunun içinde büyük kayalar yer alır ve çevresi yine topraktan yapılmış bir hilal ay sembolü ile çevrelenir. Hilal Ay, dış dünya ya da kozmosun sembolüdür. Abuela ( bilge büyükanne ) olarak adlandırılan büyük ateşin içine yerleştirilen kaya parçaları, dünyanın en eski genetik kodlarına sahip olan volkanik taşlarla bağlantıyı ve yine dünyanın rahmi ile yeniden doğmayı sembolize eder.

Temazcal töreni başladığında seramoniyi yapan kişi katılımcıları teker teker içeri davet eder, dışarıda ateşin sorumluları kalır. Kubbe şeklinde olan çadır güneş ışığı girmediğinden karanlıktır, herkes dizlerinin üzerinde girerek ortadaki çukurun etrafında bir çember oluşturur. Tören, 4 element, 4 ana yön ve yaşamın 4 aşamasından oluştuğundan 4 kapı olarak yapılır. Yani seramoni boyunca kapı 4 kez açılır. Her kapı bölümü yaklaşık yarım saat sürer. Bölgelere göre farklılıklar gösteren Temazcal törenlerinde her kapıda ya şarkılar söylenir, ya dua edilir ya da konuşulur. Bazı törenler erkekler ve kadınlar çadırı olarak ayrılabiliyor.

Herkes çember olarak yerleştiğinde ateşin sorumluları, tören yöneticisinin çağrısıyla bir kürek yardımıyla aldığı sıcak kayaları , çadırın ortasındaki çukura koyar. Sonra kapı kapanır ve töreni yöneten kişi dualarla kızgın kayaların üzerine bir tas ile su koymaya başlar ve buhar banyosu başlar. Temazcal ritüelleri, vücutta istenmeyen toksinleri ve kirleri temizlemek için tasarlanmıştır. Vücut üzerindeki ısı yükünün arttırılmasının, terleme yoluyla toksinlerin giderilmesinde etkili olabileceğine dair önemli bilimsel kanıtlar vardır. Araştırmacılar, hafif depresyondan muzdarip hastalara yardımcı olabileceğini ve uykusuzluk, iştah kaybı ve kaygı gibi belirtileri azaltabileceğini bulmuşlardır.

Fiziksel yararları arasında şunlar sayılabilir: vücudun temizlenmesi ve arındırılmasından sorumlu olan lenfatik sistemin uyarılması, cilt tonu, solunum yolunun temizlenmesi, kan dolaşımının iyileştirilmesi, stres ve endişenin azaltılması için sinir sisteminin rahatlatılması, iyileştirilmesi ; Kemik problemleri, sindirim ve idrar yollarının temizlenmesi, böbrek taşlarının dışarı atılmasına yardımcı olur. Yüksek sıcaklıklar ayrıca hücre yeniden canlandırılmasını ve onarılmasını kolaylaştırır.

Bu genel bilgilerden sonra kendi deneyimimi paylaşmak istiyorum ve oldukça zor olduğunu söylemeliyim. Temazcal törenine ilk kez Putumayo’ daki permakültür toplantısında katıldım. Töreni yöneten Danny, bir Kanadalıydı , uzun yıllar Lakota yerlileri ile kalmıştı ve eski ritüelleri bozmadan günümüze taşımaya özen gösteriyordu. Altmışlı yaşları geçkin olan Danny’ nin sert bir mizacı vardı, uzun yıllar tek başında ormanda yaşamış fakat son yıllarda Nicaragua’ ya yerleşmiş ve oradaki bir kominitinin öğreticilerinden olmuş. Danny, Temazcal alanını kurmak için birkaç gün geçirdi ve yardımcılarını seçti.

Temazcal kurulurken Kogi Yerlileri çocuklar. Putumayo

Temazcal törenleri birkaç gruba ayrıldı çünkü çok kalabalıktık. Benim girdiğim grup geç akşam saatlerine kalmıştı, üzerimizde hiçbir takı olmadan sadece rahat edebileceğimiz kıyafetlerle inipinin ortasına çember kurduk. Normal şartlarda 10-15 kişilik olan sayı bu arınma ritüelinden herkes faydalansın diye kalabalıktı, biz de iki çember halinde neredeyse otuz kişiyi bulduk. Danny’ in yaptığı törende sadece kendisi ve yardımcısı şarkı söyleyecekti , biz istersek ses çıkarmadan dua edebilecektik. Arkadaşlarım Temazcal sırasında şarkı söyleyememenin rahatsızlık vereceğinden bahsetmişlerdi, tabii o zaman ilk deneyimim olduğundan ne demek istediklerini anlayamadım ama daha sonra Amerika kıtasının çeşitli bölgelerinde katıldığım törenlerde şarkı söylediğim için daha rahat ettim.

Kapı kapanıp, sular sıcak kayalara döküldüğünde buhar her tarafı kapladı. Zaten çok sıkışık oturuyorduk, ilk kapı oldukça zor geçti. Hatta Danny’ in çaldığı davul, söylediği ağır şarkılar ve yardımcısının ettiği dualar, sıcak ortamın içinde tuhaf bir rahatsızlık veriyordu. İkinci kapı için ara verildi, çadırın kapısı açıldı, dışarıdan gelen hava ile rahatladım, nefes alış verişlerim normale döndü, kaldım. Fakat ikinci kapıyı bitirmem oldukça zor oldu, zaten ben buhar banyosunda falan da uzun kalamam. Neyse zar zor geçirdim ikinci kapıyı ve sonra kendimi dışarı zor attım. Lakota yerlilerinin bu ritüeli daha çok savaşçılar içinmiş, dayanıklılık ve güç kazanmaları için. Meksika ve Kolombiya’ nın farklı bölgelerinde katıldığım ve şarkı söylenen ritüellerin hepsinde 4 kapıyı tamamlayabildim. Ses ile ruhsal sıkışıklıkları temizlemek daha kolay oluyor.

Temazcal şarkıları yine bölgelere göre farklılıklar gösteriyor, özellikle temazcal törenleri için yazılmış ve Ateş,Toprak, Hava, Su elementleri ile bağlantıya geçilen, dua edilen , teşekkür edilen şarkılar var. Tören sırasında şarkılara davul veya marakas ile eşlik ediliyor. Toplu söylenen şarkıların yanı sıra tören yöneticisi ritüele katılanlara ayrıca şarkı söylemek isterlerse izin verebiliyor ama tabii bu şarkılar şifa şarkıları olmak zorunda. Yakınlarını kaybetmişlerin ruhlarına dua ediliyor, toprağın üzerine yatılıyor ve tören bittiğine Dünya Anamıza teşekkür ediliyor.

Temazcal’ in muhteşem  bir arınma ritüeli olduğunu söylemek isterim. Çağdaş dünyamızda şekil değiştirmiş ve sauna, buhar banyosu, hamam gibi isimler almış olsa da İnipi’ nin arınma ritüeli hepsinden çok güçlü çünkü çember halinde yapıldığından ve sürekli dualarla Su’ ya, Ateş’ e, Hava’ ya ve Toprağa şükranlar sunulduğundan ve şarkılar söylendiğinden hem dünya hem de kozmoz ile olan bağı yeniliyor ve güçlendiriyor.

LLAMADO DE LA MONTANA’ NIN SON GÜNLERİ

Bir hafta dediğiniz ne ki , hemen geçiverdi büyük permakültür toplantısı, seramonilerle ve evrensel bütünleşmenin hazzı ile. Son gece kültür ve sanat grubu olarak bir gösteri düzenledik, konserde ben de iki tane Orta Asya şarkısı söyledim, Ural – Altay Dağları’ nın melodileri Amerikan yerlilerinin kulaklarına ulaştı.

” Llmado de la Montana ” son gece konseri. Putumayo

Yerli toplulukların liderlerinin ve öğreticilerinin yaptığı seramoni gece yarısına kadar sürdü. Kendimi bir film setindeymiş gibi hissetmiştim. Ortada yanan büyük ateşin etrafına yerleşmiş, geleneksel kıyafetleriyle, tüylerle kaplı başlıklarıyla şarkılar söyleyen ve evrensel uyanış için dua eden liderler hiç alışık olmadığım bir boyutun kahramanlarıydılar. Aslında alışık olduğum boyut dönüşmüş ve ben başka bir alemin yeni kaşifi olmuştum.

Ertesi sabah son kez toplandık, konuşmalar yapıldı, şarkılar söyledik ve gidenlerle vedalaştık.

Llmado de la montana kapanışı. Putumayo
Llamado de la montana. Putumayo 2016

Arkadaşlarımdan bir grup ile bir süre daha Putumayo’ da kalmaya karar vermiştim çünkü öğreticilerden Danny , özel bir gruba seramoni yapacaktı. Peyote…Castaneda’ nın ruhsal arayışının büyük parçası olan kutsal kaktüs.

                 PEYOTE VE ÖRÜMCEK

İlk Avrupalıların Yeni Dünya’ya gelmesinden bu yana, Kuzey Amerika yerlilerinin kutsal kaktüsü ” Peyote ” tartışmalara, baskılara ve zulme uğramıştır. İspanyollar tarafından “şeytan hilesi” olarak adlandırılmış , kınanmış ve Hıristiyan kiliseleri tarafından saldırıya uğramıştır. Peyote, bütün bu karalamalara rağmen Kuzey Amerika ve Meksika Kızılderilileri arasında kutsal bir rol oynamaya devam etmiştir. Son yüz yıl içinde Peyote kültünün giderek dünyaya yayılması ve büyümesi, Yeni Dünya tarihinin büyüleyici bir bölümünü oluşturuyor. Peyote’ yi ve onun bileşenlerini incelemeye devam eden antropologlar , psikologlar, botanikçiler ve farmakologlar sayesinde yüzyıllar öncesine ait gerçek bilgiler ortaya çıkıyor.

Meksikalı kaktüse, Yeni Dünya halüsinojenlerinin prototipi olduğu söylenebilir. Avrupalılar tarafından keşfedildiğinde ve İspanyol istilacıların karşılaştığı tartışmasız en görkemli vizyonu tetiklediği için kiliseler tarafından tehlikeli olarak adlandırılmıştır. Fakat Peyote yerli toplulukların seramonilerinin önemli bir parçası olduğundan kutsal hayatını tepelerde yerliler tarafından gizlenerek sürdürmeye devam etmiştir. Peyote kaktüsü (Lophophora williamsii) tüketiminin 2000 yıldan daha uzun bir süre önce başladığı düşünülüyor. Aztekler , kaktüse “Tanrıların Eti” adını vermişken, rahipler bunu “Yasaklı et” olarak vaftiz etmiş ve yasaklamış fakat bu yasağa rağmen terk edilmemiş olan bu bitkiden kurtulmaya çalışmışlardır.

Din özgürlüğünü korumak amacıyla, 1885 yılında, Amerikan peyote kültünü koruyan Hıristiyan inançları ile yerli halk arasındaki bir karışımdan doğan Yerli Amerikan Kilisesi kurulmuştur. Bölgelere ve yerli topluluklarının inançlarına göre farklılık gösterseler de ana prensip, Peyote’ nin Tanrı ile İnsan arasındaki birleşme unsuru gibi düşünülmesidir.

Peyote, vicdanı ilahi birliğe izin veren bir duruma yükseltmek için madde ve rasyonaliteyi kırmaya izin verecek bir kapı olarak tanımlanmıştır. Başka bir açıdan bakıldığında aynı zamanda hastalığa neden olan kötü ruh ile insanı toplayabilen şifa olarak, tüm hastalıkların tedavisini elde etmenin bir yolu gibi düşünülmektedir. Bu iki düşüncenin – din ve sihir tıbbının – birleşmesi, bu kültün 400.000’den fazla üye ile birlikte hızla genişlemesini sağladı. İnternetten araştırma yaptığınızda bu kutsal kaktüs ile ilgili hala olumsuz bilgilere ulaşabilirsiniz çünkü gerçek bilgi hala çarpıtılmaya devam etmektedir. Pek çok zihinsel ve ruhsal hastalığı tedavi eden kaktüslerin insan sağlığına faydalı olduğu büyük ilaç firmalarının hiç işine gelmemektedir çünkü kutu kutu depresyon ilaçlarını satabilmek için bitkiler dünyasının şifasını insanlardan saklamaya devam etmektedirler.

Peyote kültürü ve peyote şarkıları ile ilgili yazımı Meksika yolculuğu bölümünde paylaşacağım. Şimdi Peyote seramonisindeki kendi deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. Kuzey Amerikalı yerlileriyle uzun süre yaşamış olan Danny’ nin seramonisi, Putumayo’ daki Amazon yerli kadınlarının yararına kurulmuş bir binada gerçekleşti, Lakota öğretisi Amazonların ruhu ile birleşecekti. Seramoniden önce hep birlikte meyvelerden oluşan büyük tepsileri kollektif bir şekilde hazırladık, yaklaşık otuz kişi vardı. Danny ve yardımcıları tören salonunu hazırlamışlardı, çemberin ortası yarım ay şeklinde hazırlanmış ve içine Peyote kaktüsü özel bir bitki karışımı ile hazırlanmış ve süslenmiş duruyordu.

Bu fotoğrafı sabah çektim, Peyote artık bedenlerimizdeki yolculuğuna çıkmıştı. Putumayo

Çemberi oluşturduk ve seramoni başladı, Danny , su davulu ismi verilen ilk defa sesini duyduğum bir davulla Peyote şarkılarını söylemeye başladı. Peyote’ nin tadı tıpkı toprak gibiydi, hepimiz yedikten sonra seramoni başladı. Aslında bir tiyatro gibiydi her şey ,Danny’ nin komutlarıyla  yardımcıları bazı hareketler veya sunumlar yapıyorlardı. Danny, ağırlaşacağımızı fakat uyumamaya çalışmamızı tembihlemişti . Peyote şarkıları çok ağırdı ve benim başım uyku haliyle düşmeye başlamıştı. Seramoni kapılarının sorumlusu arkadaşım Michi’ nin yanında oturuyordum ve uykuya düştükçe onun dürtüklemeleriyle uyanıyordum. Uykuya düştüğüm zamanlar rüyalar görüyordum ama hiçbir şey hatırlamıyordum, karanlık ve sesizlik hatırlıyorum, açıkçası hiç öyle olağanüstü şeyler veya halisülasyonlar görmedim. Zihnim durmuştu, geçmiş ve gelecek kaybolmuştu, sadece derin bir huzur hissediyordum.

Yine bir zaman uykuya yenilmişken, Michi’ nin uyarısıyla uyadım, yere düşmüş yatıyordum, doğruldum ve zar zor gözlerimi açtım derken karşımda kocaman bir örümcek ile karşılaştım. Yaklaşık bir metre kadar önümde duruyordu ve rüya değil gerçekti. Michi, sakin ol dedi , uzun zamandır senin etrafında dolaşıyor. Hayvanlardan korkmam fakat bir el büyüklüğünde olan bu örümcek üzerime doğru yürümeye başlayınca biraz ürpermedim değil, kıpırdamadan dur dedi içimden bir ses, hem etrafımda arkadaşlarım var birşey olmaz. Örümcek hızlandı, hiç kıpırdamadım, yanımdan geçti ve tam arkamdaki duvara tırmanıp durdu. Bu büyük bir örümcek ile ilk kez yakınlaşmam değil, Bali’ de kaldığım evin duvarına büyük bir ağ kuran dev örümcek ile iki hafta komşu olmuştum fakat iki karış arkamda durması tuhaf bir duyguydu.

Örümcekler, kutsal hayvanlardır ve pek çok efsanede, hikayelerde koruyucu olarak geçerler. Sivrisinek ve sinekler ile pek aram yok ama asla bir örümceği öldürmedim. Ağ yapma sanatlarına hayranım ve avcılıkları da mükemmel. Peyote seramonisinin ortasında böyle bir kutsal hayvanla iletişim kurmak kainatın mucizeleri arasında bir anım oldu. Seramoni güneş yükselirken sona erdiğinde duvardaki örümcek gitmişti, bizler hazırladığımız meyveleri yedik ve şarkılarla seramoni kapandı. Kendimi yenilenmiş hissediyordum, hepimiz keyifliydik ve birlikte bu maneviyatı paylaştığımız için daha yakınlaşmıştık, sohbetlerimiz uzun bir zaman sürdü. Sonra ayrılmak için çantamı almaya seramoni salonuna girdim ve örümceği gördüm. Hala salonun içindeydi ve hemen bir fotoğrafını çektim. Örümcek, Peyote ile ilk yolculuğumda yoldaşım olmuştu.

Peyote yoldaşım Örümcek. Putumayo / Colombia

                   DÜNYA’ nın SONU

Mocoa, Putumayo bölgesinin başkentidir ve Amazon’a açılan kapı olarak bilinir. Muhteşem tropikal ormanlarla ve orman şelaleriyle çevrilmiştir. Dünyanın Sonu ( Fin del Mundo ) şelalerin arasında yüksekliğinden dolayı en çok ziyaret edilen yerlerden biridir.Şelalelere ulaşmak için Mocoa’ nın merkezindeki kamyonetlerden kiraladık ve yaklaşık 10 km bir yoldan sonra parkın girişine ulaştık.

Şelalere gidilen yol oldukça dik ve uzun bir süre muhteşem ormanların içerisinden gidiliyor.

Fin del Mundo. Putumayo / Colombia

İlk önce küçük şelalelerden oluşan doğal havuzlara ulaşılıyor, yol yorgunluğunu gidermek için havuzlara batıp çıktım hatta yolun yarısını sulardan ve kayalardan yürüyerek geçirdim diyebilirim.

Dünyanın sonuna ulaştığımızda tarifsiz bir doğa harikası ile karşılaştım. Yetmiş metre yüksellikten dökülen sular aşağıdaki vadiyle buluşuyor ve oradan Amazonlara doğru yolculuğuna devam ediyordu. Suların aşağı süzüldüğü kenara oturdum ve şarkımı söyledim ” O mio babbino caro ” , bu aryayı Nemrut’ dan Himalayalara, kanyonlardan çöllere kadar her doğal akustikte söylerim. Dünyanın sonunda, Amazonların kapısında Dünya Ana’ ya olan aşkımı rüzgarla ve sularla söyledim ve teşekkür ettim. Beni dönüştüren en güçlü bilgeye, Doğa Ana’ ya….

Öz ‘ Lem. 2018

Fin del Mundo. Dünyanın sonu / Putumayo. 2016